Osman’ın arkadaşlarının mezara götürdüğü sırlar! Ablasını öldürmekten yeğenine fuhuş yaptırmaya varan kabarık sicil – Son bilgiler netleşiyor
Ergenekon davasında hem gizli tanık hem de sanık olan Osman Yıldırım yeniden sahneye çıktı. Danıştay saldırısının azmettiricisi olarak hüküm giyen Osman Yıldırım itirafçı olmak için dilekçe verdi.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, dünkü köşe yazısında Osman Yıldırım’ın farklı makamlara dilekçeler verdiğini belirtip “Hangi pazarlıklar sonucu bu olayların içinde yer aldığını açıklarsa bugün önemli görevlerde olanların çok zor duruma düşeceğini de öne sürüyor” ifadelerini kullandı.
Saygı Öztürk “Şimdi, Osman Yıldırım değişik makamlara dilekçeler veriyor. ‘Danıştay saldırısı ve Ergenekon’un iç yüzünü anlatmak istiyorum. Beni yeniden yargılayın’ diyor. Osman, ‘Ben yandım, beni bu yola itenleri de yakacağım’ havasında” diye yazdı.
Ergenekon’un gizli tanığı yeniden sahnede: ‘Osmanım’ itirafçı olmak için dilekçe verdiGündem
Osman Yıldırım yine aldı eline kalemi ve kağıdı, gündem olmayı başardı.
FETÖ kumpaslarından bugüne bu tiplerin “itiraf ederim ha!” dilekçeleri bitmek bilmedi. Bunların gündem olma, cezadan bir şekilde yırtma hevesleri ülke için pahalıya patladı. Üstelik, gerçeklerin ortaya çıkmasını da perdeledi.
Önce Osman Yıldırım’ı tanıyalım sonra da perdelenen gerçekleri konuşalım.
ABLASINI ÖLDÜRMEKTEN YEĞENİNE FUHUŞ YAPTIRMAYA…
1986 yılında Akhisar’da kız kardeşi Miyase Yıldırım’ı bıçaklayarak öldürüp kaçtı. 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak 4 yıl yatıp çıktı.
1993 yılında öz yeğeni 18 yaşındaki Zübeyde Güzelce’yi gezdirmek maksadıyla götürdüğü Erzurum’da erkeklere pazarladığı gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
1994’te İstanbul Otogarı’nda Şeref Özkan’ı alacak verecek meselesi yüzünden vurdu. Adam öldürmeye teşebbüsten hapse girdi. Yine aftan yararlanarak 2000 yılında çıktı.
Cumhuriyet gazetesinin 8 -10 ve 11 Mayıs 2006 tarihlerinde bombalanması olayının faillerindendi.
17 Mayıs 2006’daki Danıştay saldırısının ardından sanık ve müebbet hapis cezası aldı.
2008 yılında Kamu Görevlisine hakaret ve Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret suçlarından 3 yıl 9 ay ceza aldı. Danıştay’a saldırı davasında “Şeriatı getireceğiz, Osmanlıyı kuracağız” diye bağırmış, Atatürk’e de hakaret etmişti.
ZEKERİYA ÖZ’ÜN ‘OSMANIM’I OLDU
Bu kabarık sicille çay ocağına çaycı yapılmayacak istikrarlı “sanık”, FETÖ’nün bir numaralı savcısı Zekeriya Öz’ün göz bebeği oldu. Zekeriya Öz ona “Osmanım” diye hitap ediyordu.
Sözde Ergenekon Terör Örgütü üretilmiş, aydınlar, komutanlar, siyasi partilerin önemli isimleri cezaevine konulmuştu ancak bu terör örgütüne “terör eylemi” gerekiyordu.
5-10-11 Mayıs 2006’da Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atıldı. İlk 2 bomba patlamadı. Şüpheliler yakalanamadı. 17 Mayıs 2006’da Danıştay 2’nci Daire Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin öldürüldü. Saldırgan avukat Alparslan Arslan olay yerinde yakalandı. Arslan’ın 15 Mayıs 2006’da Danıştay saldırısını gerçekleştirmek üzere Osman Yıldırım, Erhan Timur ve İsmail Sağır ile birlikte Ankara’ya gittikleri tespit edildi. Bu kişiler de gözaltına alındı. Sorgulama sonunda Alparslan Arslan Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombaları kendisi gibi avukat olan meslektaşı Süleyman Esen’den aldığını söyledi. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi bombalaması eylemleri Ankara 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Dava 2008’de sonuçlandı. Alparslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 65 yıl hapis cezasına alırken, Osman Yıldırım müebbet ve 43 yıl hapis ile Süleyman Esen de 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Şubat 2008’de ilginç bir gelişme oldu. Osman Yıldırım Sincan Cezaevi’nde kendini ziyarete gelen davanın diğer sanığı Süleyman Esen’in avukatı Mehmet Ener’e Ataşehir’de bir evde toplantı yapıldığını söyledi. Mehmet Ener bu bilgiyi eski AK Parti Gaziantep milletvekili olan gazeteci Şamil Tayyar ile paylaştı. Şamil Tayyar bu bilgiyi gazetedeki köşesinde yazınca savcılar harekete geçti. 11-12-13 Şubat’ta Sincan Cezaevi’ne giden Ergenekon savcıları ve polisler Osman Yıldırım’ın ifadesini aldı. Ancak sonradan ortaya çıkacaktı ki, Osman Yıldırım’ın ifadesi hem tanık hem de gizli tanık 9 olarak alınmıştı. Bu durumu daha sonra Osman Yıldırım mahkemede kendisi açıklayacak ve gizli tanık 9’un da kendisi olduğunu itiraf edecekti.
Osman Yıldırım, Zekeriya Öz’e elleriyle bir terör eylemi sununca “Osmanım” oluverdi.
OSMAN YILDIRIM’IN İTİRAFÇILIK HAMLELERİ
Bu Ataşehir’deki toplantı meselesi demişken elbette öyle bir toplantı yoktu. Mahkeme Osman Yıldırım’ın iddialarını araştırmak için Ataşehir’de keşif yapılmasına karar verdi. Osman Yıldırım savcı ve hakimlere evi gösterecekti. Cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri altında çıkartılan Osman Yıldırım tüm gün yapılan aramalara rağmen toplantı yapıldığını iddia ettiği evi bulamadı.
“Görüşmeler yaptım” dedi, telefon sinyalleri onu yalanladı. “Toplantı var” ne evi bulabildi ne de telefon sinyalleri onu doğruladı. Her söylediği yalan çıkmasına karşılık Osman Yıldırım ve arkadaşları ilk yargılamada müebbet almasına karşılık FETÖ’cü hakimler tarafından Ergenekon davasında ya beraat ettiler ya da az cezayla tahliye oldular.
Ergenekon’un FETÖ kumpası olduğu tescillendikten sonra Osman Yıldırım hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Yıldırım en son Paris’te görülmüştü. Ancak Edirne’ye gelip yeniden yurtdışına çıkmak isterken yakalandı. Bu kez çıkmamak üzere cezaevine girdi.
Ve başladı yazmaya itiraflarını…
2018 yılında, “TC devleti olarak benimle anlaşma yaptılar; Kemalist derin devlet bitirilecek. AKP kapatılmaktan kurtarılarak aklanacak. İsyan bastırılacak. Anlaşma bu. Ben gereğini yaptım şimdi beni feda ediyorlar” dedi.
2022 yılında, cezaevinden bir mektup göndererek İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na suikast düzenleneceğini ileri sürdü.
MEZARA GİDEN SIRLAR!
Ve gelelim gerçeklere…
17 Mayıs 2006’da Ankara’da Danıştay binası, avukat Alparslan Arslan tarafından basılmış, İkinci Daire Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin öldürülmüş ve dört üye ağır yaralanmıştı.
5-10-11 Mayıs 2006’da ise Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atılmıştı.
Alparslan Arslan, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar için “Bombaları Süleyman Esen’den aldım” demişti.
2022 yılında, 43 yaşındaki Süleyman Esen, Üsküdar’da anne ve babasıyla birlikte yaşadığı evin balkonundan düştü, öldü.
2023 yılında, Danıştay saldırısının faili avukat Alparslan Arslan, Maltepe Cezaevi’ndeki koğuşunda ölü bulundu.
Danıştay saldırısının organize edildiğinin sonradan avukatlar tarafından tespit edildiği Şeyh Salih Kunter’in evinde, Süleyman Esen ve Alparslan Arslan’a talimatlar verilmişti. Şeyh Salih Kunter de 2015 yılında öldü.
Ve Danıştay saldırısının en kritik isimleri Alparslan Arslan, Süleyman Esen ve Salih Kunter’di, hepsi öldü.
Geriye belli periyotlarla itiraf dilekçeleri kaleme alan Osman Yıldırım kaldı.