Tarihler Süper Lig’in 30. haftasında Trabzonspor–Fenerbahçe maçında yaşanan saha olayları, Türk futbolunda yıllardır süregelen şiddet ve tribün yapılanmalarının karanlık ilişkilerini yeniden gündeme taşıdı. Son üç yılda İstanbul merkezli tribün liderlerine yönelik suikastlar, organize suç örgütlerinin futbol tribünlerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Maç sonrasında taraftarların sahaya inmesi ve güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, Türkiye’nin spor marka değeri açısından ciddi bir tartışmayı beraberinde getirdi. Uzmanlara göre olay, futbol dünyasında uzun zamandır biriken gerginliğin kaçınılmaz bir yansıması.
Tribün Liderlerine Peş Peşe Suikastlar
Türkiye’de son dönemde tribün liderlerine yönelik çok sayıda silahlı saldırı gerçekleşti.
2022’de Kasımpaşa tribün lideri Yüksel Usta Hüseyin öldürüldü.
2023’te Fenerbahçeli tribün lideri Cem Gölbaşı’nın aracına kalaşnikofla ateş açıldı.
2024’te Anadolu Genç Fenerbahçeliler’in önde gelen ismi İbrahim Gümüştekin hedef alındı.
Bu saldırıların çoğunda, İstanbul’da faaliyet gösteren iki organize grup ön plana çıkıyor: Daltonlar ve Red Kitler Çetesi.
Red Kitler–Daltonlar Arasında Kanlı Savaş
Ferhat Mardin liderliğindeki Red Kitler ve Daltonlar arasında yıllardır süren husumet, Bahçelievler ve Yenibosna’da çok sayıda silahlı çatışmaya sahne oldu.
2022–2023 yıllarında iki grup arasında onlarca saldırı yaşandı, siviller de hedef oldu.
Gürcistan ve Avrupa’ya sıçrayan suikastlar, çatışmanın uluslararası bir boyut kazandığını gösteriyor.
Fenerbahçe Tribünlerinde Uzun Süreli Liderlik Çatışması
Fenerbahçe tribünlerinde 2017’de Sefa Kalya’nın ölümüyle başlayan liderlik mücadelesi, zaman içinde organize suç örgütlerinin etkisine açık hale geldi.
Kalya’nın ardından Dadaş Mehmet öldürüldü, tribün liderleri arasındaki güç savaşı giderek büyüdü.
Uzmanlara göre tribünlerdeki “liderlik” yalnızca sportif bir konum değil;
bedava bilet, kara borsa geliri, dernekler ve yerel güç alanları üzerinden ekonomik değer taşıyor.
Siyaset ve Organize Suç Arasındaki Bağlar Tartışılıyor
Soruşturma dosyalarında Sarallar, Şahinler, Adıyamanlılar ve Barış Boyun örgütü gibi Türkiye’nin bilinen suç yapılarının tribünlerle temas ettiği iddiaları bulunuyor.
Bu durum, Türk futbolundaki şiddetin yalnızca holiganizm değil, daha derin yapılarla bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor.
Güvenlik Uzmanları: “Sonuçları Çok Daha Ağır Olabilir”
Uzmanlar, tribün gruplarının kontrolsüz biçimde büyümesinin hem spor güvenliği hem de kamu düzeni açısından ciddi risk oluşturduğunu belirtiyor.
Yetkililere göre sosyal medyada yükselen nefret dili, organize suç örgütlerinin genç kitleleri manipüle etmesini kolaylaştırıyor.
Türk Futbolunda Alarm Zilleri
Süper Lig’de yaşanan son olaylar, yalnızca bir maç gerginliğinin ötesinde, yıllardır süren bir yapısal sorunla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Tribünlerdeki güç boşluğu, çetelerin alan mücadelesi ve silahlı şiddetin artışı, futbolun marka değerini ve güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor.