Yalova’dan Bozcaada’ya gitmek üzere 4 Ağustos günü denize açılan 43 yaşındaki iş insanı Halit Yukay’dan bir süre sonra haber alınamadı. Yukay’ın cansız bedeni günler sonra Balıkesir’in Erdek ilçesinin 7 mil açığında, 68 metre derinlikte bulunmuştu.
Arama çalışmalarının 19’uncu gününde, denizin dibinde ilk tespit, Yukay’ın sol kolundaki mavi kordonlu saat üzerinden yapıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı TCG Işın ve ardından TCG Alemdar gemisindeki özel eğitimli dalgıçlar tarafından 3 Eylül’de çıkarılan cenaze, Bursa Adli Tıp Kurumu’na gönderildi ve 6 Eylül’de İstanbul’da toprağa verildi.
Olayın ardından Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Hazırlanan iddianamede yer alan bilirkişi raporunda, Yukay’ın kullandığı sürat teknesinin, ‘Arel-7’ isimli kuru yük gemisine tam seyir hızıyla, baş tarafından ve doğrudan çarptığı belirtildi.
“BÖYLE BİR KAZA YOK”
Raporda, açık denizde böyle bir kazaya denizcilik literatüründe “neredeyse hiç rastlanmadığı” belirtildi.
Soruşturma kapsamında, Halit Yukay’ın teknesine çarptığı değerlendirilen ‘Arel-7’ adlı kuru yük gemisinin radar kayıtları, rotası ve gövdesindeki izler incelendi. Sahil Güvenlik ekipleri, geminin baş kısmında belirgin sürtme izleri tespit etti.
Çanakkale’de kazadan bir gün önce çekilen fotoğraflarda herhangi bir hasar görünmezken, 5 Ağustos’ta İzmit’te çekilen fotoğrafta geminin baş tarafında çarpma izleri dikkat çekti. Ayrıca 61 yaşındaki kaptan Cemal Tokatlıoğlu ile mürettebatın limana yanaştıkları anda baş tarafa inip gövdeyi kontrol ettiği güvenlik görüntüleri de dosyaya girdi.
“BİREBİR UYUMLU”
Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı’nda yapılan incelemede, ‘Arel-7’nin çarpma bölgesinden alınan mikro boya örnekleriyle, Yukay’ın parçalanan teknesinden alınan boya katmanlarının renk ve fiziksel yapı açısından birebir uyumlu olduğu tespit edildi. Bu belirtiler, fiziksel temasın kesin olarak gerçekleştiğini gösterdi.
KIVANÇ TATLITUĞ İLE GÖRÜŞME RAPORA GİRDİ
Bilirkişi raporunda, kazanın meydana geldiği 17.09’da ‘Arel-7’nin seyir güzergahından çıkarak daire çizdiği, bu hareketin Halit Yukay’ın telefonunun sinyal verdiği son saniyelerle örtüştüğü kaydedildi. Bu sırada Yukay’ın, oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ ile telefonda konuştuğu ortaya çıktı. Tatlıtuğ ifadesinde, görüşmenin “her şey yolunda” şeklinde sürdüğünü, bir anda “sağanak benzeri bir ses” duyduktan sonra hattın kesildiğini anlattı.
“GÖZLÜCÜK YAPMIYORDU”
Raporda, ‘Graywolf’ adlı teknenin radar reflektörü bulunmadığı, gri borda renginin düşük görünürlük oluşturduğu, Halit Yukay’ın ise kaza anında alt kamarada telefonla görüşme yaptığı için gözcülük görevini yerine getirmediği kaydedildi. Çarpışmanın açık denizde, gündüz görüşünün açık olduğu bir bölgede meydana gelmesi nedeniyle olayın “istisnai” nitelikte olduğu ifade edildi.
YUKAY ASLİ KUSURLU
Raporda, kazanın oluşumunda Halit Yukay’ın asli kusurlu, ‘Arel-7’ gemisinin kaptanı Cemal Tokatlıoğlu’nun ise tali kusurlu olduğu belirtildi. Tokatlıoğlu’nun köprü üstünde vardiya tutmasına rağmen gözcülük konusunda ihmali bulunduğu, küçük bir sürat teknesinin yüksek hızla doğrudan çarpmasını öngörmesinin ise teknik olarak mümkün olmadığı ifade edildi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, gemi kaptanı Cemal Tokatlıoğlu hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istendi. Gemi şirket yetkilisi Arda G. (45) ile mürettebat Ahmet S. (58), Erhan E. (52), İsa A. (52), Metin S. (50), Muhammet F.G. (27), Oğuzhan D. (27), Ramazan D. (56) ve Tahir B. (60) hakkında ise “yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme sonucu ölüme neden olma” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis talep edildi.
Erdek 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianame kapsamında 10 sanığın yargılanmasına aralık ayında başlanacak.