Kuzey yarım kürede kış mevsiminin etkisini hissettirmesi ve termometrelerin eksili değerleri göstermesiyle birlikte, solunum yolu enfeksiyonlarının en ağır tablosu olan zatürre (pnömoni) vakalarında ciddi bir artış gözlemlendi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine dayanan raporlar, mevsimsel geçişin yalnızca gribal enfeksiyonları değil, hayati risk taşıyan akciğer iltihaplarını da tetiklediğini ortaya koydu.
“KUSURSUZ FIRTINA” UYARISI
Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen bulaşıcı hastalıklar uzmanlarından ve Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Dr. William Schaffner, mevcut durumu değerlendirirken soğuk havanın doğrudan bir neden olmaktan ziyade, virüsler için uygun bir zemin hazırladığına dikkat çekti.
Dr. Schaffner, yaptığı açıklamada; soğuk havanın burun kanallarındaki koruyucu mukoza tabakasını kuruttuğunu ve bunun da virüslerin vücuda girişini kolaylaştırdığını belirtti.
Schaffner, “İnsanların kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmesi ve havalandırmanın azalması, virüslerin bir kişiden diğerine sıçraması için adeta bir otoban işlevi gördü. Bu durum, grip, RSV ve COVID-19’un birleşimiyle zatürre vakalarında bir ‘kusursuz fırtına’ oluşmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE SÖYLÜYOR?
Saygın tıp dergisi The Lancet Respiratory Medicine’de yayımlanan kapsamlı bir araştırma, kış aylarında ortam neminin düşmesinin, aerosol halindeki virüs parçacıklarının havada asılı kalma süresini uzattığını kanıtladı.
Araştırma sonuçları, özellikle Streptococcus pneumoniae bakterisinin düşük sıcaklıklarda daha dirençli hale geldiğini ve bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde hızla ciddi akciğer hasarına yol açtığını belgeledi.
“YÜRÜYEN ZATÜRRE” TEHLİKESİ
Son dönemde özellikle çocuklar ve genç yetişkinler arasında artış gösteren “Yürüyen Zatürre” (Walking Pneumonia) vakaları hakkında konuşan NYU Langone Tıp Merkezi’nden Klinik Profesör Dr. Marc Siegel, belirtilerin sinsi ilerlediğine vurgu yaptı.
Dr. Siegel, “Hastalar genellikle hafif bir soğuk algınlığı geçirdiklerini zannetti ancak akciğer filmleri tablonun ciddiyetini gözler önüne serdi. Bu bakteri (Mycoplasma pneumoniae), geleneksel antibiyotiklere karşı direnç geliştirebilen yapısıyla tedavi süreçlerini zorlaştırdı” dedi.
UZMANLARDAN KRİTİK ÇAĞRI
Avrupa Solunum Derneği (ERS) yetkilileri de konuya ilişkin yayımladıkları bildiride, 65 yaş üstü bireylerin ve kronik hastalığı olanların zatürre aşısı (pnömokok aşısı) olmalarının hayati önem taşıdığını ifade etti.
Uzmanlar, maske kullanımının ve el hijyeninin sadece pandemik dönemlerde değil, kış aylarındaki bu tip bakteriyel salgınlarda da birincil koruma kalkanı olduğunu hatırlattı.
Hastanelerin yoğun bakım ünitelerinden gelen veriler, erken teşhisin hayat kurtardığını bir kez daha doğruladı.
