Ay yüzeyinin kimyasal evrimi üzerine yapılan çalışmalarda, Çin’in Chang’e-5 keşif aracı tarafından toplanan regolit (Ay toprağı) örnekleri, bilim dünyasında heyecan uyandıran yeni bir keşfe sahne oldu.
Çin Bilimler Akademisi Jeokimya Enstitüsü (IGCAS) tarafından yürütülen kapsamlı analizler, Ay yüzeyinde çarpışmalar sonucu meydana gelen demir oksit oluşumlarını gün yüzüne çıkardı.
Araştırmacılar, bu bulgunun Ay yüzeyindeki uzay aşınması süreçlerine ve manyetik anormalliklere dair yerleşik teorileri değiştirdiğini kaydetti.
Geleneksel görüşe göre, Ay’ın son derece indirgeyici (oksijensiz) bir ortama sahip olması nedeniyle, oksitlenmiş demir formlarının varlığı beklenmedik bir durum olarak değerlendiriliyordu. Ancak Çinli araştırmacılar, elektron mikroskobu ve gelişmiş lazer teknolojilerini kullanarak yaptıkları incelemelerde, mikroskobik ölçekte magnetit ve hematit minerallerine rastladı.
ÇARPIŞMA KAYNAKLI KİMYASAL DÖNÜŞÜM
Araştırma ekibi, bu minerallerin oluşum mekanizmasını “çarpışma kaynaklı orantısızlaşma reaksiyonu” (disproportionation reaction) olarak tanımladı.
Çalışmanın detaylarına göre, göktaşları ve mikro meteoritlerin Ay yüzeyine yüksek hızla çarpması sırasında ortaya çıkan aşırı basınç ve sıcaklık, yüzeydeki yaygın mineralleri bozunuma uğrattı.
Çalışmanın başyazarı ve IGCAS araştırmacısı Prof. Dr. Li Yang, laboratuvar ortamında simüle edilen deneylerin sonuçlarını değerlendirdiği açıklamasında, çarpışma anında oluşan enerjinin demir elementinin kimyasal yapısını değiştirdiğini ifade etti.
Li, “Bulgularımız, iki değerlikli demirin metalik demir ve üç değerlikli demire ayrıştığını gösterdi. Bu süreç, Ay yüzeyinde oksijenin kıt olduğu koşullarda dahi, fiziksel etkilerle kimyasal bir çeşitliliğin meydana gelebileceğini kanıtladı” şeklinde konuştu.
YABANCI UZMANLARDAN “OYUN DEĞİŞTİRİCİ” YORUMU
Keşif, uluslararası bilim camiasında da yankı buldu. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan gezegen jeolojisi uzmanı Dr. Katherine Joy, bu tip bulguların Ay’ın “renklenmesi” ve uzay aşınması süreçlerini anlamada kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Dr. Joy, “Ay toprağındaki bu dönüşümler, sadece geçmişteki çarpışma tarihlerini değil, aynı zamanda Güneş rüzgarlarının yüzeyle nasıl etkileşime girdiğini anlamamızı sağlayan birer zaman kapsülüdür” değerlendirmesinde bulundu.
Çin Ay Keşif Programı’nın kıdemli bilim insanlarından Ouyang Ziyuan ise elde edilen verilerin, Ay’daki manyetik anomalilerin kökenine ışık tuttuğunu belirtti.
Ziyuan, “Yüzeyde tespit edilen bu demir fazları, uydumuzun jeolojik geçmişindeki şiddetli olayların sanılandan çok daha karmaşık izler bıraktığını doğruladı” dedi.
Araştırma sonuçları, Ay’da su arayışından gelecekteki madencilik faaliyetlerine kadar pek çok alanda referans alınacak veriler sundu.
Bilim insanları, bu reaksiyonların yalnızca Ay’da değil, Merkür veya asteroitler gibi diğer havasız gök cisimlerinde de benzer şekilde gerçekleşmiş olabileceğini öngördü.