Connect with us

Sağlık

Yaşlanma sürecinde önemli dönemeçler! Uzmanlardan önemli öneriler

Stanford Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen ve bilim çevrelerinde geniş yankı uyandıran kapsamlı bir çalışma, insanın biyolojik yaşlanma sürecine dair köklü kabulleri sorgulattı.

Dr. Tony Wyss-Coray önderliğindeki ekip, yaşlanmanın sanıldığı gibi kademeli ve istikrarlı bir şekilde ilerlemediğini, aksine belirli dönemlerde “yaşlanma sıçramaları” denilen dramatik hızlanmalar gösterdiğini belirtti.

Araştırma, 18 ile 95 yaş aralığındaki binlerce gönüllünün plazma protein seviyeleri analiz edilerek gerçekleştirildi.

Kan proteinlerindeki değişim örüntülerini inceleyen bilim insanları, yaşam süresi boyunca toplamda üç kritik dönemeç gözlemlediler, ancak özellikle ikisinin yaşlanma hızını zirveye taşıdığı kayda geçti.

44 VE 60 YAŞLARINDA KESKİN YÜKSELİŞ: PROTEİNLER YAŞLANMA HIZINI ELE VERDİ

Çalışmanın sonuçlarına göre, insan ömründe yaşlanma hızının tepe noktasına ulaştığı iki temel biyolojik dönüm noktası saptandı.

İlk önemli hızlanma ortalama 44 yaşında meydana geldi. Bu dönemi takip eden ve yaşlanmanın en keskin ivmeye sahip olduğu ikinci sıçrama ise ortalama 60 yaş civarında kaydedildi.

Araştırmacılar, bu yaşlarda kanda dolaşan yüzlerce farklı proteinin düzeylerinde keskin ve eş zamanlı değişimler yaşandığını, bu değişimin de organların ve dokuların işlevselliğinde önemli bir yavaşlamaya işaret ettiğini ifade etti.

UZMANLARDAN GÖRÜŞLER: BİYOLOJİK YAŞIN TANIMINI DEĞİŞTİRİYOR

Stanford’un bu bulguları, küresel gerontoloji (yaşlanma bilimi) uzmanları arasında da tartışma başlattı.

Harvard Tıp Fakültesi’nden Yaşlanma Biyolojisi Uzmanı Dr. David A. Sinclair, araştırmanın sonuçlarının biyolojik yaşlanmayı anlama biçimimizi değiştirecek nitelikte olduğunu ifade etti.

Dr. Sinclair, “Bu çalışma, kronolojik yaş ile biyolojik yaş arasındaki ayrımı daha net ortaya koyuyor ve müdahale için kritik pencereler olduğunu gösteriyor. Protein seviyelerindeki ani değişimler, o yaşlarda vücudun onarım ve yenilenme kapasitesinde dramatik bir düşüşün başladığının bilimsel kanıtıdır” şeklinde konuştu.

Max Planck Yaşlanma Biyolojisi Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Linda Partridge, sonuçların protein değişimlerine odaklanmasının önemine dikkat çekerek, “Plazma proteinleri, tüm vücut sistemlerinin anlık durumunu yansıtan birer biyolojik günlük gibidir. Bu ‘sıçrama’ dönemleri, kişiselleştirilmiş yaşlanma karşıtı tedavilerin geliştirilmesi için hayati önem taşıyan hedefler sunuyor” yorumunda bulundu.

Prof. Partridge, bu bilginin gelecekteki sağlık stratejilerinde ve yaşlanmaya bağlı hastalıkların önlenmesinde çığır açabileceğini de sözlerine ekledi.

Continue Reading
Advertisement Google News
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir