Connect with us

GÜNDEM

Alper Özbilen’in PAVO’lu Yükselişi!

Alper Özbilen’in PAVO’lu Yükselişi!

Bir zamanlar MİT koridorlarında sessiz adımlarla yürüyen bir daire başkanı vardı…
Adı: Alper Özbilen.
Unvanı: Mühendis.
Misyonu: “Dijital güvenlik.”
Ama belli ki “güvenliği” önce kendisi için sağlamış.

Yıllar yılı devletin en gizli verilerini koruyan, parmak iziyle kapı açan sistemleri kurduğu söylenen bu beyefendi…
Bir sabah istifa dilekçesini veriyor.
Ertesi sabah milyon dolarlık PAVO Group’un patronu olarak uyanıyor!
Bir memurun bir gecede CEO’ya dönüşmesi, Türkiye’nin yeni “start-up mucizesi” olarak kayıtlara geçiyor.

MİT’ten PAVO’ya jet geçiş

İstihbaratta “veri güvenliği”nden sorumlu olduğu iddia edilen Alper Bey,
devletten çıkıp devlete iş yapan şirketlerin başına geçiyor.
“İstifa etti, işini kurdu” diyorlar.
Ama o iş nasıl kuruluyor?
Milyonlarca dolarlık yatırımlar, kamu ihaleleri, siber güvenlik sözleşmeleri…
Belli ki bu ülkede girişimcilik artık sadece “hangi daireden ayrıldığınızla” ilgili.

Kimleri eledi?

Şimdi asıl soru şu:
Alper Özbilen MİT’te daire başkanıyken, o koltuğa oturmak isteyen kaç mühendis, kaç genç, kaç memur “güvenlik soruşturmasından” döndü?
Kaçının kariyeri, “istihbarata uygun değildir” notuyla çöpe gitti?
Ve şimdi o “uygun bulunmayanlar”, Alper Bey’in devletle yaptığı işlerin raporlarını okudukça hangi duyguları yaşıyor?

MİT’te cephe mi açıldı?

Hakan Fidan’ın uzun gölgesi altında yetiştiği söyleniyor.
Fidan gitti, Özbilen özel sektöre “taşındı.”
Ama şimdi kulislerde konuşulan şu:
MİT içinde “Fidancılar” ve “Karşıtlar” savaşı başlıyor.
Hakan Fidan’la birlikte anılan herkesin dosyası bir bir açılıyormuş.
Ve ilk açılan klasörlerden biri Alper Özbilen’in PAVO dosyası.
Deniyor ki, “deşifre” olmuş bazı veriler, kurum içindeki yeni grubun eline geçmiş.
Yani birileri artık “PAVO’yu havada yakalamak” istiyor.

Kim deşifre etti?

Bu işin içinde kim var?
Kimi iddialara göre eski MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın ekibi,
kimine göre ise Bilal Erdoğan’a yakın “siber kadrolar” Fidan’a yakın isimleri tasfiye ediyor.
Bir tür “dijital darbe.”
Ama Türkiye’de biliyorsunuz, hiçbir darbe artık tankla yapılmıyor.
Bir tıklamayla oluyor.
Bir dosyayla.
Bir leak’le.
Bir ifşayla.

Alper Bey şimdi ne yapıyor?

Halen “teknoloji gurusu” olarak uluslararası ödüller alıyor,
LinkedIn’de motivasyon yazıları paylaşıyor,
web sitesinde “geleceği kodlayan adam” olarak tanıtılıyor.
Ama Ankara’da herkesin bildiği o soruyu kimse sesli sormuyor:

“PAVO’nun parası nereden geldi?”

Final:

Bizim ülkede bazıları “memuriyetle” başlar,
bazıları “devlet sırrıyla” biter.
Kimi istihbaratta,
kimi istihbaratla.

Ve her yeni iktidar kendi istihbarat kahramanını yaratır…
Sonra da bir gün o kahramanı “çok şey biliyor” diye sessizce tasfiye eder.
Alper Bey’in hikâyesi tam da bu çizgide duruyor:
Bir yanda dijital güvenlik,
bir yanda siyasal tehlike.
Yani…
“Bir tıkla gelen servet, bir tıkla gider.”

Kaynak: Elçin Kara

Continue Reading
Advertisement Google News
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir