Son dönemde Türkiye siyasetinde yaşanan ittifak manevraları, toplumsal fay hatlarını yeniden harekete geçirdi. AK Parti ve MHP’nin dolaylı ya da zımni şekilde DEM Parti ile kurduğu temaslar, sadece siyasi cephede değil, sosyal medyada da ciddi tartışmalara neden oluyor. Bu tartışmaların en çarpıcı örneği, Şehit Albay Esat Oktay Yıldıran hakkında sosyal medyada yapılan bir paylaşımda görüldü.
Bir Ak partili Trol sosyal medya kullanıcısı, Esat Oktay Yıldıran’ı hedef alarak “PKK’nin doğmasına sebep olmuş bir işkenceci katildir” ifadelerini kullandı. Bu paylaşım, kısa sürede binlerce kez görüntülenirken, aynı zamanda büyük bir infial yarattı. Tepkiler ise özellikle milliyetçi ve vatansever çevrelerden geldi. Zira Esat Oktay Yıldıran, 1988 yılında PKK tarafından düzenlenen bir suikast sonucu şehit edilmiş bir Türk subayıydı.
AK Parti ve MHP’ye Tepki: “İttifak Uğruna Şehitlerinizden Vaz mı Geçtiniz?”
Kamuoyunda bu hakarete verilen tepkiler sadece paylaşımı yapan kişiye değil, aynı zamanda bu ortamı dolaylı olarak mümkün kılan siyasi tavra da yöneldi. AK Parti ve MHP’nin DEM Parti ile sürdürdüğü dolaylı temaslar, bu tür hakaretlerin meşruiyet bulmasına zemin hazırladığı yönünde yorumlandı. Bazı kullanıcılar açıkça şu soruyu sordu:
“Dün ‘terörist’ dediğiniz yapılarla bugün oy hesabı yaparken, şehitlerin hatırasını da mı gözden çıkardınız?”
“Türk Askerine Küfür Etmek Serbest Mi Oldu?”
Sosyal medya kullanıcıları, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve şehitlere yönelik bu tür saldırıların artık cezasız kaldığına dikkat çekiyor. Özellikle hükümete yakın ya da troll olduğu iddia edilen hesaplardan gelen bu tür hakaretlerin görmezden gelinmesi, geniş bir kitlede “çifte standart” algısını derinleştiriyor.
Bir Dönemin Milli Sembolü, Bugünün Hedefi mi Oldu?
Esat Oktay Yıldıran, özellikle 1980 sonrası Diyarbakır Cezaevi sürecinde adı geçen ve kamuoyunda tartışmalı bir figür olsa da, net olarak PKK tarafından hedef alınmış ve bu uğurda hayatını kaybetmiş bir subaydı. Onu hedef alan bu söylemin, geçmişte teröre karşı en sert söylemleri geliştiren kesimlerden gelmesi, siyasetteki değişimin ne kadar keskin ve şaşırtıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
